Tebliğ Vazifesi

Elmalılı Hamdi Yazır [rahmetullahi aleyh], Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir ettiği Hak Dini Kur’an Dili adlı eserinde şöyle diyor: “Tebliğ vazifesini yerine getirme, herkese son nefesine varıncaya kadar bir nevi farzdır. Bununla beraber, dünyada hiçbir hususta ümitsizliğe düşmek câiz değildir. Her ne kadar günahkâr olurlarsa olsunlar, insanların tövbe ve takvasını arzu ve ümit etmek de bir vazifedir.

İnsanlığın hali sürekli değişmededir ve kader sırrı, meydana gelişinden önce bilinmez. Ne bilirsiniz, bugüne kadar hiç söz dinlemeyen bu insanlar belki yarın dinleyiverir ve sakınmaya başlar. Bütün bütün sakınmazsa, belki biraz sakınır ve bu sayede azabı hafifler.

Her halde tebliğde bulunup öğüt vermek, tebliği terketmekten evladır. Tebliği bütünüyle terketmekte ise hiçbir ümit yoktur. Hiçbir mukavemete mâruz kalmayan fenalık daha süratle yayılır. Herhangi bir fenalığın aslını silmek mümkün olmasa da hızını azaltmaya çalışmak da göz ardı edilmemelidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir