Tıraşın Bedeli

Ebû Cafer Haddâd hazretleri anlatıyor: Bir defasında Mekke’de bulunuyordum. Saçlarım uzamıştı fakat yanımda onu kesecek bir şey yoktu. Sonra bir berbere gittim. Berber salih bir kişi gibi görünüyordu. “Allah için saçlarımı keser misin?” dedim. “Tabii ki memnuniyetle” dedi.

Saçlarımı tıraş etti. Daha sonra içinde altın paralar olan bir kese uzattı ve, “Al bunu, ihtiyaçlarını giderirsin” dedi. Keseyi aldım ve içimden, “İlk fırsatta bunu sadaka olarak vermeliyim” dedim, öyle de yaptım. Daha sonra mescide gittim, bazı arkadaşlarım beni karşıladı. İçlerinden biri, “Basra’da arkadaşlarından biri bu keseyi sana gönderdi. İçinde 300 dinar var, bunları Allah yolunda sana hibe etti” dedi. Onu da aldım ve doğru berbere götürdüm.

“Al bunu, içinde 300 dinar var, bazı işlerinde kullanırsın” dedim. Berber şöyle cevap verdi: “Hem Allah rızası için kes diyorsun, hem de getirip para veriyorsun, Allah sana merhamet etsin (Ben para için değil, Allah rızası için kesmiştim).”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir