Bomba Kitabının Özeti

KİTABIN ADI:    BOMBA
KİTABIN YAZARI:   ÖMER SEYFETTİN
YAYINEVİ:    BİLGİ YAYINEVİ
BASIMYILI:    1982

bomba1)    KİTABIN KONUSU:

Millî dil ve kültürüne yabancı yetişmiş bir çocuğun çevresinde gelişen olaylar sonucu kendi özüne dönmesidir.

2)    KİTABIN ÖZETİ:

Kenan Bey Avrupa’da mühendislik eğitimi alır. Avrupa hayranı bir kişidir. Selanik’te bir İtalyan kızı olan Grazia ile evlenir. Primo ve Sekundo isimlerinde iki oğulları olur. Sekundo daha sonra ölür. Bu arada Primo İtalyan kültürüne göre yetiştirilir. Evde İtalyanca konuşulduğu için Primo Türkçeyi de öğrenemez. Ayrıca Selanik’te  bir Fransız okuluna gittiği için de Türkçeden iyice uzaklaşmıştır. Bu olayda suç Türk düşmanı annesi ve yabancı hayranı babasındadır.

1911 yılında Trablusgarp Savaşı dolaysıyla Selanik’te meydana gelen sosyal çalkantılar Türklerin gösteri yürüyüşleri Kenan Beyi derinden sarsar ve onda ruhî bir buhran yaratır. Bu esnada aklına ben kimim sorusu gelir ve gafletten uyanır. Aynı olaylar esnasında millî duygularını kaybetmemiş bir çocuk olan Orhan’ın telkiniyle Primo da Türk olduğunu hisseder. Böylece baba ve oğul kendi millî camialarına dönerler. Bu arada Kenan Bey karısından ayrılır. Oğluyla beraber hayatlarına yeni bir istikamet çizerler.

3)    KİTABIN ANA FİKRİ:

Türklük ,Türkçülük ve milli benlik fikirlerinin insan hayatına olumlu etkisidir.

4)    KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Kenan Bey: Genç bir mühendistir. Tahsilini Paris’te yapmış,harbi sevmeyen bir kişiliktir. Hikâyenin başında batı hayranı ve Türk kültürü düşmanı olarak gösterilmiştir. Fakat son bölümlere doğru kendi benliğini bulmuştur.

Grazia: Güzel kendi kültürüne bağlı birisidir. Fakat Kenan Bey ve oğlu Primo Türk kültürüne geri dönünce yalnız kalır.

Primo:  Türkçeyi ve Türk kültürünü öğrenemeden büyür. Fakat Orhan’ın etkisiyle kendi kültürüne sarılır.

Orhan: Kendi kültürünü unutmamış ve ona sıkıca sarılmış bir insandır. Primo’ya doğruları gösterir.

5)KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Kitap o günde popüler olan dilde sadeleşme çabalarını tam olarak yansıtan bir eserdir. Yazarın dili sade ve akıcıdır. Tasvirler yerinde ve okuyucuyu sıkmadan yapılıyor.

6)KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:

Ömer Seyfettin

Gönende, 11 Mart 1884’te doğdu.1896 yılında Kuleli Askeri İdadisine girdi. Harbiye Mektebine yazıldı. 1903’te Harbiye’yi bitirince merkezi Selanik’te bulunan       Üçüncü Ordu’nun İzmir Redif Tümeni’ne bağlı Kuşadası redif taburuna mülazım-ı       sani rütbesiyle tayin oldu. İzmir’de yeni açılan jandarma okuluna öğretmen olarak nakledilmesi  üzerine  bu  şehirdeki  bilhassa Türkçü  fikir   hareketlerinin  önde gelen
gençleri ile tanıştı.

1914’ten sonra çeşitli dergilerdeki fikri ve edebi faaliyeti yanında, Kabataş Lisesinde ve İstanbul Erkek Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Bu arada Darülfünunca teşkil edilen Tedkikat-ı Lisaniye Encümeni’ne üye seçildi. Ömer Seyfettin, 1918 yılları sonlarından itibaren, mizahi Diken mecmuası ile Zaman ve Vakit gazetelerinde Ziya Gökalp dışındaki İttihad ve Terakki mensuplarına tenkit ve hicivler yöneltti. 6 Mart 1920’de, genç denilebilecek bir yaşta İstanbul’da öldü. Kadıköy’de Kuşdili’ndeki Mahmut Baba Mezarlığına gömüldü. Mezarı 1939’da                                                                                                                       Ayazağa semtindeki asri mezarlığa nakledildi.

Ömer Seyfettin edebiyata şiirle başladı. İlk şiiri henüz 16 yaşında iken, Mecmua-i Edebiye’de yayınlandı. Aynı dergide başka şiirleri de çıkan Ömer Seyfettin, bu şiirlerinde aruz veznini ve Sone şeklini kullanmıştır. Türk edebiyatında hikaye türünü yerleştiren Ömer Seyfettin’dir. Hikayelerinin konusunu kendi hayatından ve yaşanılan gerçek hayattan almıştır. And, Falaka, İlk Cinayet, Kaşağı da çocukluk hatıralarını; Primo Türk çocuğu: Nasıl doğdu?, Primo Türk çocuğu: Nasıl Öldü?, Bomba, Beyaz Lale, Fon Sadriştayn’ın Karısı, Fon Sadriştayn’ın Oğlu, Kızıl Elma Neresi?, Hürriyet Bayrakları, Bahar ve Kelebekler, Çanakkale’den Sonra Bir Çocuk: Aleko, Forsa, Müjde gibi hikayelerinde Osmanlı İmparatorluğu içindeki Türk unsurların milli şuurlarını uyandırmak istemiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir