Savaş Pilotu

KİTABIN ADI: SAVAŞ PİLOTU
KİYABIN YAZARI: ANTOİNE DE SAİNT EXUPERY
YAYINEVİ VE ADRESİ: NEHİR YAYINLARI
BASIM YILI: ŞUBAT 2001

KİTABIN KONUSU:
Savaş pilotu isimli roman ikinci dünya savaşı sırasında Fransız ordusunda pilot olarak görev yapan yazar Saint EXUPERY’nin savaş esnasında aldığı bir keşif görevinin ve bu esnada yazarın kendi hayallerinin hikayesidir. Kitapta esas konu uçuş görevi değil bu görevin gereksizliği hiç bir amacının olmamasına rağmen kendi ve dicer uçak personelinin hayatının boş yere büyük bir tehlikeye sokulmasından duyduğu üzüntüyü anlatmaktadır. Kitabın büyük kısmı yazarın uçuş esnasındaki hayallerini anlatmaktadır.

KİTABIN ÖZETİ:
Saint EXUPERY kitabına okul çağlarını hayal ederek başlıyor . gençliğinde bir okul gününde okulda arkadaşlarıyla yaptığı konuşmaları,arkadaşlarının özelliklerini, o yıllarda yaptıklarını anlatmaya başlıyor. Sonra hayal dünyasını bir kenara bırakarak gerçek dünyaya dönüyor. Aslında hayal gördüğü sırada bir birifing salonundadır ve uçuş emrinin gelmesini beklemektedir.bu kitapta Saint EXUPERY kendisinin başından geçen çok tehlikeli bir keşif uçuşunu anlatmaktadır. Kendisi Fransız ordusunda bir pilottur ve Almanlara karşı savaşmaktadır. Bu keşif uçuşunun aslında bir anlamı yoktur. Çünkü bu uçuşun tamamlanması ve sağ salim geri dönmek imkansıza yakındır. Daha öncede bu tür görevlere çıkan uçaklardan çoğu geri dönmemiştir. Geriye dönse bile getirdiği bilgiler bir işe yaramayacaktır. Çünkü Fransız ordusu ağır kayıplar vermiş ve geriye çekilmiş uçaklarının yüzde sekseni düşürülmüştür. Elde edien bilgiler kullanılamayacaktır. Uçuş emrini alır. Emri veren filo komutanıda bu görevin anlamsız olduğunu biliyordur. Ancak emir genel kurmaylıktan gelmiştir ve yapacak bir şey yoktur. Fotoğrafları çekecek olan teğmen Dutedre ve bir mitralyözcü ile birlikte uçuşa başlarlar. Uçuş esnasında 6 tane Alman avcı uçağı peşlerine takılır. Saint EXUPERY güneşe doğru uçarak avcı uçaklarının görüş alanlarından çıkar ve onları atlatır. Yazar avcı uçaklarından kaçarken bile hayaller görmektedir. Uçakları birer eşek arısına benzetmektedir. Kitap bu uçuş esnasındaki olaylar ve hayalerinden ibarettir. Avcı uçaklarından sonra fotoğraf çekmek için alçaldığı sırada çok yoğun bir ateşe maruz kalırlar. yazar bu ateşlerden de kurtulmasını bilir. Daha sonra önemsiz bir kaç yara alan uçakla birlikte üsse geri dönmeyi başarırlar ve orada bir kahraman gibi karşılanırlar. Özelliklede dokuz kilometre irtifada donmuş manevela ve aletlerle nasıl altı avcı uçağından kurtulduğunun duyulması onu cok iyi bir pilot olarak gözlerinde büyütmelerine sebep olmuştur. Yazar başından geçenleri ve hayallerini tekrar gözden geçirir ve neden böyle hayaller gördüğünü düşünür. Kitap bu şekilde biter.

KİTABIN ANA FİKRİ:
Kitaptaki olaylardan çok durumlara bakacak olursak yazarın insanların milliyetlerinden çok onların insan olmalarının ve kardeş gibi yaşamalarının gerektiği düşüncesinde olduğu görülmektedir. Yazar kendi savaşa katılmış biri olarak savaşın
anlamsızlığını anlatmaya çalışmış. Bunu yaparkende kendi hayallerini örnek göstererek savaş öncesine dönmek arzusunu anlatmaya çalışmıştır.

KİTAPTAKİ  OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMSESİ:
Kitap tamamiyle yazarın bir uçuş hikayesini  anlatmaktadır. Olaydan ziyade hayallerine yer vermiş kişiler üzerinde hiç durmamıştır . Kitapta en çok adı geçen kişi fotağrafları çeken teğmen Dutedre’dir. Dutedre’nin kişiliği hakkında bilgi verilmemiştir.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Kitap çok sıkıcı bir kitapdır. Olaylar tamamiyle geri plana atılmış ön plana yazarın hayal dünyası itilmiştir. Hayalleride tamamiyle parçalanmış durumda olduğu ve devamlı başka bir yerlere atladığı için çok karmaşık. Bu nedenle sıkıcı olduğunu düşünüyorum. Ama yinede okumak isterseniz deneyebilirsiniz. Belki siz benim gibi düşünmeyebilirsiniz.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Saint-Exupery 1900 yılında Lyon’da doğdu. Askerliğini 1920’de hava kuvvetlerinde yaptı, sonra Latecoere şirketinin Toulouse-Casablanca hattında posta pilotu olarak çalıştı. Rio de Oro’da Juby burnu iniş şefliğine atandı, ardından, Patagonya hava seferlerini hizmete açmakla görevlendirildi (1929). Ancak, kısa bir süre sonra havayollarını bırakarak deneme pilotu oldu (1933), birçok önemli deneme uçuşunda görev aldı (Paris-Saigon, New York-Ateş ülkesi). 1940 savaşında keşif pilotluğu yaptı, mütarekeden sonra ABD’ye gitti, Kuzey Afrika’da müttefik birliklerine katıldı (1942), hava kuvvetlerine yeniden girerek 31 Temmuz 1944’te özel bir görevle Korsika’ya uçtu, ama geri dönemedi. En büyük tutkusu görev ve serüvendi. Eserlerinde kardeşliği ve hümanizmin geleneksel değerlerini yüceltti. Güney Postası’ndaki (Courrier Sud-1930) romansı öğeler, derin düşüncenin ve lirizmin bile bile gösterişli hale getirilmiş imgelerle geliştiği Gece Uçuşu’nda (Vol de nuit)-1931) yoktur. Saint-Exupery İnsanların Dünyası (Terre des hommes-1939) ve Savaş Pilotu’nda (Pilote de guerre-1942) aynı çizgiyi devam ettirir. Yazarın bitiremediği Kale (Citadelle-1949), neredeyse Kutsal Kitap’a özgü bir üslup ve imgelerle insanlar arasındaki kutsal bağı ve yaşamın ta kendisi olan o sürekli ilişkiyi yüceltir. Ayrıca bir masal olan Küçük Prens’i (le Petit Prince) mektuplarını (Günlük Notlar –Lettres a sa mere-1957), Un sens a la vie’yi (1956) anmak gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir