İstiğfarın Önemi

İbn Ömer (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Bizler bir tek mecliste Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) yüz defa, ‘Allahım! Beni bağışla ve tövbemi kabul et. Muhakkak ki sen tövbeleri kabul eden ve çok merhametli olansın!’ dediğini sayardık.” İstiğfarla ilgili bazı hadis-i şeriflerinde de Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

“Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’tan istiğfar diliyor ve tövbe ediyorum”, “Her kim istiğfarı çoğaltırsa Allah Teâlâ onun için her tasadan kurtuluş, her sıkıntıdan bir çıkış yolu yaratır ve onu ummadığı yerden rızıklandırır” ve, “Her derdin bir devası vardır, günahların devası da istiğfardır.”

Şöyle denmiştir: “Şu Kur’ân-ı Kerîm sizlere hastalığınızın ne olduğunu ve bunun devasını da göstermektedir. Sizin hastalığınız günahlarınız, bunun devası da istiğfardır.” Günahkârların dayanağı ve ağıtları istiğfar olmalıdır. İşlediği günahların hem dünya hem ahiret zararlarından kurtulmak isteyen kişinin çokça istiğfar etmesi gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir